Kendisini ısıtarak kanseri yenen doktor!

Alman doktor Robert Gorter, 1976 yılında tıp fakültesini yeni bitirdiği günlerde kansere yakalandı. Kendisine aşama 4 testiküler kanser tanısı kondu. Hocalarının dediğine göre üç aylık ömrü vardı. Ama o buna inanmadı. Kemoterapi ve radyoterapi gibi geleneksel tedavi yöntemlerine de inanmıyordu. Bir doktor olarak ateşin bağışıklık sistemini güçlendiren bir etkisi olduğunu biliyordu. Zira o sebepten hastalanınca ateşimiz yükselmiyor muydu?

Kararını verdi. Ateşini bilinçli olarak yükselterek ve bağışıklık sistemini kamçılamasıyla bilinen ökse otu ekstresini kendi kanına şırınga ederek bir tedavi uygulayacaktı. Umutsuzluk nedir bilmemesi ve pozitif düşünme yöntemlerinin de katkısıyla kanseri bir yıldan az bir sürede yendi. Sonra hayatını bu tekniği bütün kanser hastalarına uygulamaya adadı. Yaklaşık 30 yıldır, kurucusu olduğu Köln Tıp Merkezi’nde ateş yani hipertermi tedavisiyle, en ağır kanser vakalarına umut olan Dr. Gorter ile tedavi yönteminin ayrıntılarını konuştuk.

ÜRÜN DİRİER

Bulduğunuz bu tedavi yönteminin mantığı neye dayanıyor?

Tıbben şunu biliyoruz ki, vücut ateşlenmeye başladığında bağışıklık savunma ordusunun tümü faal hale geçer. Hafif bir ateş dahi vücutta aktif bir şekilde dolaşan bağışıklık hücresi sayısını iki katına çıkartır.

Ama biz tam tersine ateşlenmeyi kötü olarak biliyoruz ve hep ateşimizi düşürmeye çalışırız hastalandığımızda…

Tam tersidir gerçek. Yeni doğan bir çocuk hayatının ilk yılında ortalama yedi viral enfeksiyon geçirir ve çocukluğu süresince de ateşlenmeye sebep olan diğer hastalıklara yakalanır. Bu ateş evreleri, onu gelecekte karşılaşacağı kanser gibi hastalıklardan koruyacak olan bağışıklık sisteminin gelişimini başlatır.

Öyleyse kanser hastalarının sağlıklı insanlara kıyasla bir ateşlenme problemi mi oluyor genellikle?

Kansere yakalanan hastaların ateşlenemediklerini görürüz. Son birkaç yıldır sık sık üşüdüklerini, el ve ayaklarının buz kestiğini söylerler.

Kanser hastaları teşhisten önce başka ne tür belirtiler gösteriyorlar?

Kanser hastaları genelde hiç hastalanmadıklarını dile getirirler. Bu hastaların iç sıcaklıkları sağlıklı insanlarınkinden ortalama 0.5 derece daha düşüktür. Hastalar kısa boğaz ağrıları çekebildiklerini, soğuk algınlığı yaşayabildiklerini ancak buna hiçbir zaman ateşin eşlik etmediğini söylerler. Ayrıca ateşlenecek bile olsalar hemen aspirin, tylenol ya da antibiyotik kullanırlar. Bu ilaçlar da ateşi baskılayarak, ateşlenme sisteminin kalıcı olarak bozulmasına yol açar.

Normal iç ısımız ne olmalı ve kanser hastalarında bu nasıldır?

Tüm kanser hastalarında iç sıcaklık 36.4 derecedir ki bu sağlıklı insanlarınkinden 0.5 derece daha düşüktür.

38.8 DERECENİN SIRRI

Peki merkezinizde nasıl bir tedavi uyguluyorsunuz?

Vücut ısısı 38.5 dereceye ulaşınca, bağışıklık sistemi alarm durumuna geçer. Bu sıcaklıkta, kandaki bağışıklık kimyasalları altı saatte iki katına çıkar. Kanser hastalarındaki bağışıklık sistemini tekrar harekete geçirmek için, tüm beden hipertermisi uyguluyoruz. Yani tüm bedeni 39 hatta bazı durumlarda 40 dereceye kadar ısıtıyoruz. Kanserli bölgeye lokal sıcak uygulaması da uyguluyoruz ki bu da 42 derecelik ısı ile yapılıyor. Bu durumda kanser hücreleri öldüğü gibi etraflarındaki sağlıklı hücreler hiçbir zarar görmezler. Isıtmayı infrared lambalarla yapıyoruz. Bugüne kadar yapılan araştırmalar kanser hücrelerinin 38.8 derecede ölmeye başladıklarını ve 42 derecede neredeyse tüm kanser hücrelerinin yok edildiğini göstermiştir.

Gençliğinizde siz nasıl ısıtmıştınız bedeninizi?

Ben haftada iki gün 42 derecelik sıcak suyun bulunduğu bir küvete giriyordum. “Sadece ateş yaratarak tüm hastalıkları tedavi edebilirdim” demiş Yunan doktor Parmenides milattan önce 500’lerde… Ateş ve sıcak terapisi antik çağlardan beri bilinir. Romalıların sıcak sülfür banyoları, Fin hamamları, Avrupa ve Amerika SPA uygulamaları, Japon jakuzileri, Kızılderili terleme çadırları ve dünya çapındaki terapi amaçlı kullanılan sıcak su kaynakları bunun bir göstergesidir. Isıtma haricinde kanıma ökse otu ekstresi şırınga ediyordum ki bu bitki bağışıklık sistemini güçlendiren çok önemli bir bitkidir. Günümüzde de Almanya, İsviçre, Avusturya ve Orta Avrupa’daki kanser hastalarının yaklaşık yüzde 70’i ökse otunu kullanır.

YAN ETKİSİ YOK

Peki kemoterapi ya da radyoterapi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Belki farkında değiliz ama hepimizin kanında daima kanser hücreleri dolaşıyor ve bağışıklık sisteminiz sürekli olarak onları yakalayıp öldürüyor. Kemoterapi ve radyoterapi ise bağışıklık sistemini güçsüz bırakıyor ve hastayı bitkinleştirip daha da hasta ediyor. Benim yöntemim yan etkisiz bir tedavi yöntemi ve diğer tedavi yöntemleriyle bir arada kullanılabilir.

Bir de aşılama yöntemi kullanıyorsunuz hastanenizde, o nedir?

Evet, hastanın kanından bağışıklık sistemini harekete geçirme özelliği olan dendritik hücreleri alıp çoğaltarak geri enjekte ediyoruz.

Ateşlenmek kanseri nasıl yeniyor, biraz da mantığını anlatır mısınız?

Kanser hücresinin bağışıklık sisteminden saklanmak yani kendisini perdelemek, dolayısıyla da yakalanmaktan kurtulmak gibi bir becerisi de vardır. Tüm beden ateş terapisi ve lokal hipertermi bu perdeleme mekanizmasını engeller. Sıcaklıktaki her bir derecelik artış, laktik asit üretimini kanser hücresinin boğulmasına yetecek kadar arttırır. Kanser hücreleri tüm enerjilerini ortaya koyarak kendilerini bekleyen ölümle savaşmayı deneyecekler, dolayısıyla da kaçıp kurtulma mekanizmasını indireceklerdir. Kanser hücreleri kaçış mekanizmalarını indirdiklerinde, çıplak kanser hücrelerini artık çok daha kolay gören dendritik hücreler tarafından rahatça saptanırlar ve bağışıklık sistemi ajanlarınca öldürülürler.

UYKU DÜZENİNE DİKKAT

Kanserin sizce en önemli nedeni nedir?

Pek çok neden bir araya geliyor ancak bence vücut ritmi çok önemli. Kanser hastaları son birkaç yıldır düzenli uyku uyuyamadıklarını söylerler. Hemşire veya fabrika işçisi gibi vardiyalı çalışanlar ya da sık sık uzun mesafe uçup saat farkını yaşayanlar veya düzensiz uyku alışkanlıklarına sahip olanların kanser oranları daha yüksektir. Örneğin kadın havayolu çalışanlarında nüfusun geri kalanına kıyasla iki katı daha fazla meme kanseri vakasına rastlanır. Tabii bu kuzey-güney uçuşlarında değil, saat farkının yaşandığı doğu-batı uçuşlarında geçerlidir.

108 Comments Kendi yorumunu ekle

  1. Ozgur Erdogan dedi ki:

    Çalışmalarını ve reklamlarını eleştiren iki doktora karşı açtığı davayı kaybetmiş ve 25.000 € ödemeye mahkum olmuş:
    http://bit.ly/1xbTqHI

    1. Oya İşeri dedi ki:

      İlaç sektörünü yönetenlerin dava sürecini izlediklerine ve hatta müdahale ettiklerine eminm.

      1. Galiphan dedi ki:

        Aynı fikirdeyim bastır parayi kazan davayı sonra yaşasın kemoterapi zulmü

  2. Reblogged this on Çağrı Sarıgöz and commented:
    Enteresan gerçekten. “Benim ateşim niye çıkmıyor kanser mi olacağım” diye evhamlanmamak lazım ama.

  3. Nusret Çapar dedi ki:

    Çok ilginç.Ama mantıklı da…

  4. adem gul dedi ki:

    Kardeşim mide kanseri ulkemiz içinde unlu bir buyuk ozel hastanesinde tedavisi devam etti ve kontrolleri 6 ayda bire duştu doktolarimizdan hastanemizden çok memnunuz da hastaliginin yuksek evresi oldugunu soylediler mide alindi ve yemek borusundan da 2cm alindi dedi hocamiz .diyecegim şu ilk gununden bu gunune her gun eşek sutu verdik gunde yarim litre 6 ayda bi 13/15 gun vermedigimizde tahlillerde hocamiz fark ediyorduda hocalarimiza hiç duyurmadik ve hala bilmezler ne zaman eşek sutunu denemek içinde olsa kestigimizde tahlil sonuçlarinda belli olup hocalarimiz bize neden dikkat etmediniz der tatli sert çikiyorlardi ..tabiki tip olarak çok fazla katki oldu amma ne zaman eşek sutu kessek biz biliyordukki sutun çok faydali oldugunu.saygilarimla.

    1. Adsuit rocks! dedi ki:

      Türkçe’yi nerede öğrendiniz?

    2. Damla dedi ki:

      Mrb benim bi akrabam suan mide kanseri ve son evresi eşşek sütü mü nerden temin etmistiniz

    3. Sibel dedi ki:

      Adem bey kardesiniz nasil simdi

  5. erkan dedi ki:

    beyin tumorunde ne yapiyor bu sayin doktor, beyin haslamami ben fazla inanmadim dogruluk payi olsa dahi diger hekimler neden degerlendirmemisler bu tam bir muamma..

    1. sonmucid dedi ki:

      prof. Bülent Berkarda bu yöntemi kullanarak tedavi uygulamaları yapmakta

    2. Birsen çagatay dedi ki:

      Selam bildikleriniz ve inandıklarınızı paylaşmanız büyük bir insanlık, Allah sizden razı olsun.
      Benim babam prostat kanseri açaba bu sütü bütün kanser hastaları kullanabiliyor mu ve nereden bulabiliriz.
      Gecmiş olsun

      1. sonmucid dedi ki:

        kırklareli’nde eşek çiftliği var. eşek sütü satıyor. bağışıklık sistemini destekleyen özel bir süt.

      2. ercan dedi ki:

        Birsen hanım merhaba, benım babamda prostat kanseri.bütün tedavilerini tamamladık. ışın tedavisi ve kemoterapi. Hastalık bu aşamada kemiklere metastas yaptı. ozellikle bacak kemiklerine. ağrıları dayınılmaz olmaya başlamıştı. morfin bantları bile etki etmiyordu.bir doktorun yazısını okudum.dünya üzerinde birtek zeytin ağacının kanser olmadınıgı belirtiyordu. evet zeytın bu zeytinin yagından sızma zeytın yagı aldım. özel olarak edremit tarafından sızma zeytınyagı. yaklasık olarak ıkı aydan beri kullanıyor. sabah ve aksam yarım çay bardagı içiyor. allahıma binlerce şükür olsun. hiç bir agrısı olmuyor. gecenlerde ıkı gun içmemiş agrıdan duramıyordu. sordum baba içmedinmi dedim evet oglum içmedim dedi. hemen başladı içmeye. şu anda çok iyiyiz. ben sadece birebir yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istedim.ülkemizde böyle bir nimet var. insanlarda faydalansın istiyorum.herşey gönlünüzce olsun.kalın saglıcakla.

    3. Hasan dedi ki:

      Cevap ilaç firmaları diyebilirim.Kendi fikrim.

    4. emrah koçer dedi ki:

      neden değerlendirsinler ki herkes kendi doğrusunun arkasında durur ama insanlar çaresizce yok olup gider…

    5. atardamar dedi ki:

      çünkü kemoterapi ve radyoterapi dünya çapında çok büyük bir para akışı sağlıyor..

  6. Hami Koç dedi ki:

    çok hoş biz yazı, teşekkürler.

  7. Medsarf dedi ki:

    Bu tarz konularin, bu kadar basite indirgenerek makale haline getirilmesini pek dogru bulmuyorum.

  8. değerli bir yazı bence okunmalı.

  9. Yasemin dedi ki:

    Sayın adem gül, eşek sütü çok enteresan geldi bana. Eşek sütü sadece mide kanserine mi yoksa tüm kanser türleri için mi geçerli. Eğer öyleyse nereden bulabiliriz sütü acaba.

    1. sonmucid dedi ki:

      Kırklareli’nde eşek çiftliği var. sütünü satıyorlar.

  10. hamdi dedi ki:

    bence denemekte fayda var.

  11. ruzgarrgulu dedi ki:

    Bu yazidan sonra, Prof. Gorter hakkinda arastirma yaptim ve dikkate deger birisi olduguna inaniyorum. Fakat bu yazida vazi yanlisliklar var. Mesela 42 derecelik bir sicaklikta kanser hucresi oluyor da normal hucreler nasil zarar gormuyor pek anlam veremedim. Zira yuksek sicaklik dokulardaki protein yapisini bozar ve ayrica da beyin ve kalp rahatsizliklarina yol acar. Diger bir konu da okse otu ile ilgili. Kendisi bunu hangi dozda ve hangi islemlerden gectikten sonra kanina siringa etmis. Umarim bu haberi okuyan kanser hastalari kafasina gore bu islemi yapmaya kalkismaz.

    1. volki dedi ki:

      42 derecelik ısıyı infrared lamba ile kanserli bölgeye lokal olarak uyguluyor lakin vücudun geri kalanını 38.8.-40 derece arasında ateşlendiriyor…

  12. tülay dedi ki:

    umarım hiçbir yöntemi denemek zorunda kalmayız

  13. burak dedi ki:

    amin tülay bey

  14. Tunc dedi ki:

    Kanserin bu kadar basit bir çözümü var ve bütün dünya bu hastalıkla mücadele ediyor, öyle mi? Sizin aklınız bunu alıyor mu?

    Zaten almaması gerekir çünkü ateş vücudun enfeksiyona karşı gösterdiği bir tepkidir. Kanser bir enfeksiyon değildir, yani vücudunuz kanser hücrelerini düşman olarak tanımaz. Problem budur zaten. Siz istediğiniz kadar ısınızı yükseltin, kanserli hücreler üzerinde hiçbir etkisi olmaz.

  15. tamer dedi ki:

    Tum bu yazilanlar buyuk bir yuzde ile gercekci bence. Boyle innovativ disuncrler insan mutluluklarini arttirir

  16. serkan dedi ki:

    Türkmenistan’dan gelen bir tanıdığımızdan , Hastalıkları (kısırlık vb de dahil) Toprağın içine oyulmuş Tandır fırınlarına girip bekleyerek iyileştirdiklerini söylemişti.. Şamanların da uyguladığı bir yöntemmiş..

  17. yaşar dedi ki:

    demek oluyorki hamam git göbek taşına yat,hem temizlen,hem şifa bul:)))

  18. Ramazan Aydin dedi ki:

    kanser hastalarına bir umut

  19. Bir tıp adamı yaptığına göre ne diyelim.

  20. Yücel Aydemir dedi ki:

    Bilim sadece ve sadece sebep sonuç ilişkisi aranarak yapılır. Basit tezlerle bu ilkel yöntemleri insanalara uygulamak deli saçması işidir. Kanserin sebebini açıklayamayan hiç kimse kanseri de iyileştiremez. Bu bir körebe oyunudur. O zaman herkes kanserlileri ütülesin yeter. Birileri de çıktı insanları ütüleyerek zayıfatmaya çalışıyordu. Bu deli saçması işlere inanan daha çok insan var. Onlarda öyle yolunu buluyorlar. Oysa biz kanserin bütün biyolojik sebeplerini yazdık. Dileyen arkadaşlar okuyabilirler. Çözüm ise bana bile ihtiyaç duymadan herkes kendisi becerebilir. Çünkü kanserin çözümü sadece ve sadece sudadır. İnsanları ütülemeniz de gerekmez. “Kanser öldürmek için değil yaşatmak içindir” Yücel Aydemir Yaşamın Gizemi yayıncılık.

    1. hakan dedi ki:

      Size Katılıyorum ancak unutulmaması gereken ÇARESİZLİK…… yücel bey insanlar çaresiz kalınca sizin o bilimsel konuşmalarınız hiç bir işe yaramıyor, kanserden hatta küçücük keneden bir haftada ölenleri görmemişsiniz anlaşılan allah sizede yaşatmasın ama insan ümidi yok olunca değil eşeğin sütünü herşeyini yemeye razı oluyor…. o yüzden büyük konuşmamak lazım..

    2. furkan can dedi ki:

      şunuda unutmayın şuan piyada bulunan bazı ilaçların etki mekanizmasını üreten firma bile tam olarak bilmiyor. Yani deneysel olarak bulunmuşlar başka bir konuyu-hastalığı araştırırken.Ve etki mekanizmasını bilmeslerde bu ilaçlar düzelttikleri durum-hastalık için şuan piyasada aktif olarak kullanılmaktadır.Evet herşeye inanmamak lazım ama ilerde bir gün hiperterminin kanser üzerinde ki etki mekanizması bulunur ve açıklanabilir.

    3. Hakkı dedi ki:

      Yücel bey yüz yüze görüşmemizde de söyleyecektim bir şekilde sırası gelmedi fakat bu yüksek ısı işinin doğruluk payı çok yüksek sizin kitaplarda yazılanlarda doğru dosdoğru ama yüksek ateş te vücudun bağışıklık sisteminin en iyi şekilde çalışarak en zor hastalıklarla baş ettiğini kızımın hastane sürecinde gördüm ama biz doğruyu buluncaya kadar kanser lobisi kızımı alimden aldı. Her günde birilerini kendilerinin deyimine göre tedaviye ikna ederek canlarını almaya devam ediyorlar. Fakat tekrar ediyorum yukarıda yazılanlar deli saçması değil gerçek. Daha sonra görüşme imkanı olursa size ayrıntısı ile anlatmak isterim.

  21. Yaşar Hondur dedi ki:

    başka yerlerde de benzer görüşlere rastlamışdım. temel görüş: sıcaklığı bağışıklık sistemini uyardığı genel kabul gören ve herhalde kanıtlanmış 1 keşiftir. çok yararlı bulduğumu söylemeliyim. teşekkürlerimle,yth.

  22. zekiye dedi ki:

    Bi arkadasimiza 7 ay once akciger kanseri teshisi kondu ve 5 aylik omrun kaldi dediler. Tesaduf sonucu bu doktorun hastanesinden haberdar oluyorlar ve gidiyorlar. Cok hizli dagilan ve ilerleyen bir kanser tipi olmasina ragmen, bu tedavi yontemiyle kanserin ilerlemesi durduruldu, diger bir anlamda hapsedildi, su anda 3 ayda bir asiya giderek kanserli hucreleri tamamen yok edecekler.

    1. yuksel dedi ki:

      gercek mı soyluyosunuz ben de anne mı kaybettım pankreas ca haberımız olsa belkı de denerdık vay be

      1. ömer dedi ki:

        merhabalar ismim ömer babam karaciger kanseri cok hastane gezdim gercekten tedaviyok diyorlar ve 3 ila 6 ay ömür bictiler ne olursunuz cep numaram 0506 386 86 17 iletişime gecermisiniz kimse bende gideyim allah rızası için yarımcı olun

      2. sonmucid dedi ki:

        Ömer bey merhaba bu haberdeki doktor Almanya’da. Ancak Türkiye’de benzer bir tedavi yöntemini uygulayan kişi İstanbul’da Prof. Bülent Berkarda.

    2. EZGİ dedi ki:

      Babamda da akciğer kanserinin çabuk yayılan cinsi teşhis edildi.Arkadaşınızın sağlık durumu şuanda nasıl?Nerede tedavi gördü öğrenebilir miyim?

    3. serkan dedi ki:

      MERHABA ZEKİYE HANIM ÖNCELİKLE GEÇMİŞ OLSUN, ABLAM KANSER HASTASI. BU YÖNTEMİ ÖĞRENDİK ARAŞTIRIYORUZ FAKAT NET BİR BİLGİ YADA HASTAYA RASTLAYAMADIĞIMIZ İÇİN KAFAMIZ KARIŞTI. ALLAH RIZASI İÇİN BİZE BİLGİ VERİR MİSİNİZ. BU YÖNTEMDE HASTADA BİR GELİŞME SÖZ KONUSU MU? e mail: serkantas_034@hotmail.com teşekkürler.

    4. cihan dedi ki:

      Zekiye hanim benim babamada akciger kanseri tehsisi kondu cok çaresizim bu arkadasiniz la nasil iletisim kurabilirim

    5. Aysegul dedi ki:

      Zekiye hanim merhaba bize de yardimci olurmusunuz doktor hakkinda bilgi vererek. Mail aysegulakdogan@windowslive.com

    6. Işın Mızrak dedi ki:

      kardeşim nerde bu hastane yazarmısın allah rızası için nazz-1980@windowslive .com

      1. sonmucid dedi ki:

        aLMANYA’DA. ANCAK TÜRKİYEDE DE BÜLENT BERKARDA AYNI YÖNTEMİ UYGULUYOR.

      2. sonmucid dedi ki:

        İstanbul’da Prof. Bülent Berkarda’ya danışın ısı tedavisi için.

    7. Muzaffer dedi ki:

      Zekiye hanım merhaba. Babamda beyin tümörü var. Tedavi olan arkadaşınızla irtibat kurmamıza yardım eder misiniz? Bugün Dr ile görüşeceğiz ve bi karar vermek zorundayız. muzaffer.a@mynet.com GSM: 0 505 733 08 55

    8. yesim dedi ki:

      Zekiye hanim,
      benim babamda kanser kotu huylu doktorunuzun adini alabilirmiyim. Arkadasiniz nerde tedavi oldu. Simdiden tesekkurler … yesim99@yahoo.com

    9. huriye dedi ki:

      zekiye hanım bu doktor kim hastane nerde cevap veririseniz sevinirim şimdiden tşkler.

    10. Hamdiye dedi ki:

      Zekiye hanım bu hastanenin adresini alabilirmiyim acaba? Mümkünse lütfen

    11. sibel dedi ki:

      zekiye hanımbu doktorun hastanesi nerde acaba ?

  23. emin dedi ki:

    selamün aleyküm öncelikle hasta olan abi ve kardeşlerime Allah sifa versin
    sifa allah dan bizde dermanı mızı aramalıyız.
    başımdan geçen küçük hadise yaşım 54 geçen gün diz im şiddetli ağrıdı ilaçta kullanmam
    aklıma geldi tulumla ısıtım geçti bu ısıtma ısı dengesi fikri uygun görünüyor

  24. suna dedi ki:

    Bu yazilanlar dogru. Benim arkadasim akciger kanseri hemde cok cabuk yayilanindan. 8 ay oldu kanserin yayilmasisini durdurdular. Yani bir mucize gerceklestirdiler. Normalde bir kac ay omru oldugu soylenmisti. Kolnde klinikler var

    1. EZGİ dedi ki:

      Babamda da akciğer kanserinin çabuk yayılan cinsi teşhis edildi.Arkadaşınızın sağlık durumu şuanda nasıl?Nerede tedavi gördü öğrenebilir miyim?

  25. Şükran Üner dedi ki:

    evet benim inandığım da tıp bunca yıldır kanserin çaresini bulamıyor olması imkansız,ama o pahalı kanser ilaçlarını satmak için,sırf devletler dünyanın parasını kazandığı için söylenmiyor.Doktorun ateş ile kanseri yendiğine inanıyorum…belkide çok basit yöntemlerlen iyileştirmek varken,buna izin verilmiyor,onca kanserli insanın ölmesinede göz yumuluyor,çünki ucunda çok para var..inandırıcı olmakta lazım,ölümler olacak ki, insanlar ilaç satın almak zorunda kalacak, ilaç firmaları para kazansın devletlere de yüksek vergiler ödesin…

  26. M.Kutsi Çil dedi ki:

    Allah dert verip derman aratmasın.İnsanını kaderi neyse onu yaşar.Yaşam ne bir dakika uzar ne de bir dakika kısalır.Doktorlar ve ilaç firmaları çok kere ceplerini doldurma peşindeler,ben hiçbirine inanmıyorum.Vadesi geldikten sonra insan,kıçını yırtsa fayda etmez,hepsi bu.

  27. Feyza Nalbant dedi ki:

    Batı tıbbı uzmanı doktorların umut vermediği çok yakın bir arkadaşım Almanya’da bu yöntemle tedavi görüyor ve ciddi bir iyileşme kaydetti. Hatta en son konuştuğumuzda kemoterapiyi bırakmaktan bahsediyordu. Ben tıp uzmanı olmadığım için sadece yakınımdaki bir insanın deneyimini aktararak yorum yapabiliyorum. Not: Alternatif bir tıp yöntemini anlatan bir makaleye “deli saçması” türünden yorumlar yazabilmek için en az makaledeki kadar bilgi sahibi olmak ve karşı tezleri kanıtlayacak veriler getirmek gerekir, getiremiyorsak da üslubumuzu ona göre belirlemek gerekir diye düşünüyorum.

  28. Mahmut Cüneyt ELMAS dedi ki:

    Feyza Nalbant hanımın eklediği nota katılıyorum. herhangi bir konu hakkında bilgimiz yokken atıp tutarak ortamı germemeliyiz en azından yapılan uygulamanın doğruluk derecesini araştırarak ondan sonra konuşmalı ve gerekirse etrafımızdaki şifa bekleyen insanlarla paylaşmalıyız diye düşünüyorum. bana konu ilginç geldi doğruluk payı olabilir. araştırma yapmak gibi bir özgürlüğümüz varken neden karalama yöntemleri kullanarak bu konuyla ilgilenen insanları karalayalım ki. biraz geniş fikirli ve görüşlü olmanızı tavsiye ediyorum. lütfen konuya at gözlüğü takar gibi dar bir açıdan bakmayınız. teşekkürler. acil şifalar.

  29. çok ilginç babasını kanser illetinden kaybetmiş birisi olarak allah düşmanıma bile vermesin

  30. Tayfun Demirtürk dedi ki:

    Dr. Ziya Özel (Zakkum’cu doktor) da aynı mantıkla hazırladığı bir extreyi hastalarına verip tedavi ediyordu. Şimdi nerelerde bilmiyorum ama onun hazırladığı extrede vücut sıcaklığınızı artırıp bağışıklık sisteminizi harekete geçirip kanserli hücreleri yok ediyordu. Benim kardeşimin beyninde bulunan kanserli kitle cerrahi müdahaleyle tamamen alınamadı, ama kalan kısım dr. ziya özelin extresiyle yok edildi.

    1. Marmaris’de meslekten men edildiği için inzivaya çekildi. Suçu kanseri tedavi ediyor olmasıydı.

  31. amele sümüğü dedi ki:

    ben bu ısıtma işini doğru buluyorum neden derseniz biz kış aylarında alkollü eve gelirken baya üşümüş oluyoruz bilirsiniz alkol ısının hemen çıkmasına ve aşırı üşümeye sebebiyet verir bende bunu bildiğim için hızlı bi şeklide ısınmak için banyoya girerim ve birazda sıcağın tadını çıkarırcasına kalırm yarım saat çok sıcak suyun altın da ertesi gün arkadaşlarım hasta olurlar ben bu olayı 7-8 kere yaşadım herkes hasta oldu bir tek ben olmadım yani bahsettiğim olay ayaklarımın buz kalıbı gibi olana kadar artık yürüyemeyecek hale gelene kadar soğukta kalmak.
    ben bu sıcakta kalma ya da sıcak suda kalma olayını damarlarda genişleme yapıp o bölgeye daha iiii taşınım sağlama amaçlı uyguluyordum mesela başım ağryınca ilk önce ısıtıp masaj yapıp çok çok sonra ilaç kullanıyordum
    bence vücud ısısı çok önemli bir olay

  32. ferhat dedi ki:

    doktorların işi gücü dini imanı para olmuş başlarım istisna olanlarada..istisnalar hariçte demiycem…kendileri evlerinde hastalarıda asistanlarda kemoterapi memoterapi hepsi hikaye canlı olan hücreleride öldürüp öldürüp bırakıyorlarda bakmayın vadesi dolmayanlar kurtuluyor diğerleri kobay olmaktan öteye geçmiyor..herşeyin başı moral….
    insan vücudu öyle basit değil allah cc tüm işlevlerini vermiştir.
    kendi kendini onarabilecek kabiliyettedir..vücut bağışıklık sistemi çökmediği müddetçe kanser sadece çoğalmaya çalışır ya bırakır yada ölüme sebep olur..bence doğal beslenme moral stresten uzak bir yaşam tarzı hastahanede eriyip gitmekten daha mantıklı

  33. Evet güzel seviyeli ve çare arayanların çoğunlukta olduğu bir platform olmuş.

    Bedenimiz ve hücrelerimiz gerçekten kendini şifalandırmayı ve iyileştirmeyi hücresel zekası ile biliyor. Çünkü Yaradanın en büyük mucizesine sahibiz.

    Kuralların ve bilinenlerin dışında ki yollardan çözüm üretebilen bilimsel alt yapı ve mesleğe sahip uzmanlar her zaman mevcuttur.

    Canı yanan ve ateşin düştüğü yerde çare arayanların her duyduğu ve zamana karşı yarıştığı o en sevdikleri canların gözleri önünde ellerinden kaçıp gitmesine müsaade edemedikleri anları ben kendi ailemde yaşadıklarımdan dolayı çok iyi empati kurabiliyorum.

    Bu bilginin altın çağını yaşadığı dönemde ve iletişimin bu kadar hızlı etkili kullandığı zamanda yaşadığım deneyimleri paylaşmaktan sakınca görmüyorum. Çocukluğum ve gençlik dönemim tüm sülalemin büyüklerinin kanser tedavileri ve sonrasında ölümlerini izlemekle geçti.

    Şu anda kendi mesleğim olan jeoloji konusunda uluslar arası danışmanlık yaparken son 4 yıldır çaresiz ve tanımsız hastalıklar ve psikolojik vakalar üzerinde zamanının ötesinde ki doktor ve psikolog arkadaşlarla ortak çalışmalar yapıyoruz. Göğüs kanseri vakasında kullandığımız Radyestezi / Alistezi yöntemi ile aşağıdaki web sayfasını ve videoları izleyebilirsiniz. Her çarşamba herkese açık toplantı ve seminerler ile bilgilendirme toplantısı yaparak elimizdekileri paylaşıyoruz.
    http://www.alistezi.com
    alİ seydİ gÜltekİn radyestezİ dowsİng ; https://www.youtube.com/watch?v=m_mFo-oYf9w,

    1. Hakkı dedi ki:

      Ölenlerin vadesinide bu katil doktorlar getiriyor.

  34. Must dedi ki:

    Hic unutmam her hasta olusumuzda babannem sobayi sonuna kadar yakar, ustumuzu kat kat orter ve sabaha kadar iyice terletirdi. Sonrasinda sabah bi dus alip dimdik ayaga kalkardik. Bana o gunleri hatirlatti bu yontem.

  35. Füsun dedi ki:

    Benim annem glioblastoma 4.evre beyin kanseri ,1 ay önce ameliyat ile tümör alındı.Doktorumuz radyoterapi önererek ,çok da fazla yaşam süremiz olmadığını dile getirdi.Sözün kısası ölümünü bekleyin dedi.Tabiiki dediğini yapmadık,öncelikle radyoterapiyi reddettik ki bu çok önemli bir karardı.Az biraz düşünür ve yorumlarsanız radyoterapi ve kemoterapinin ölümün ta kendisi olduğunu anlarsınız.Biz şu anda bağışıklık sistemimizi güçlendiriyoruz ,çok da iyiyiz .Antalya da immünoterapiye başladık,hastalığı yeneceğimizi ümit ediyor ve gönülden inanıyorum,herkese de tavsiyem budur….

    1. Altan Turel dedi ki:

      Fusun Hanim:Sizinle mutlaka temasa gecmek isterim,bu konuda.Soyleki benim 90 yasindaki esim de.sizin annenizinki gibi 25 ay once glioblastoma 4.evre beyin kanserinden ameliyat oldu ve tenis topu buyuklugunde bir tumor cikarildi.Kendisi daha onceden ameliyat sonrasi hicbir tedaviyi istemedigi icin tabii bize sadece doktorlara ne kadar omru kaldigini sormak kalmisti ve sorduk,Uc ile alti ay yasar demislerdi.Bu gun tam iki sene iki gun oldu,hala hayatta.E-Mail adresim Alturel@netscape,com.Annenizle esimin daha bircok ortak durumlari oldugunu dusunuyorum,belki de bundan bazi faydali gercekler cikarabiliriz.Lutfen cevap verirseniz,minnettariniz olurum.Sizi telefonla da arayabilirim,eger E-Mail de numaranizi bildimeniz mumkunse.U.S.A de sevgi ve selamlar.

      1. Murat dedi ki:

        Altan bey, facebookta KEMAL MİLAR’ı takip edin mutlaka. Daha 2 gün önce sizin yakınınızın hastalığının Karbonat ile yok olmaya başladığını paylaştı. Mutlaka takip edin ve uygulayın. Özelliklede gümüş suyunu. Çünkü o sizin hastalığın sebebinin bir mikrop,virüs olduğunu söylüyor Kemal bey. Çok geçmiş olsun.

    2. Murat dedi ki:

      Füsun hanım facebookta KEMAL MİLAR’ı takip edin mutlaka. Daha 2 gün önce sizin yakınınızın hastalığının Karbonat ile yok olmaya başladığını paylaştı. Mutlaka takip edin ve uygulayın. Özelliklede gümüş suyunu. Çünkü o sizin hastalığın sebebinin bir mikrop,virüs olduğunu söylüyor Kemal bey. Çok geçmiş olsun.

    3. Muzaffer dedi ki:

      Füsun hanım benim ismim Muzaffer, Akdeniz tıp fakültesi Hastanesi’ndeyiz, babama da beyin tümörü teşhisi kondu. Bizimle iletişim kurmanızı ve Yaşadığınız tecrübeyi bize aktarmanızı rica etsem, özellikle radyoterapiye alternatif denediğiniz Yöntem konusunda bizi aydınlatırmasınız. muzaffer arısoy, bucak, Burdur, Boğazköy köyü, 05057330855. muzaffer.a@mynet.com. Cevabınızı bekliyorum çok teşekkür ederim.

    4. Damla dedi ki:

      Mrb antalyada basladiginiz tedavi nerde bizimde mide kanseri 4 evre hastamız var bilgi verrbilirmisiniz lütfen

  36. hakan tertemiz dedi ki:

    İnsanların umutlarını çoğaltmaya çalışanlara selam olsun.

  37. engin dedi ki:

    Çok mantıklı ve doğru. Bazen soğuk algınlığında o kadar antibiyotik kullanıyorsun iyileşmen uzun sürüyor. Fakat ne zaman yatağa girip sıkı sıkı bürlenip vücut ısını arttırabildiğin zaman ve terlediğin zaman rahatlıyorsun ve sonrasında bir iki gün içinde iyileşiyorsun. bun yapamadığım zaman vücut ısımı arttırıp terleyemediğim zaman iyileşemiyorum.

  38. aslı dedi ki:

    Okuduklarım oldukça mantıklı geldi. Hepimiz grip olduğumuzda sıcak bir banyo yaptıktan sonra, ya da sıcak bi battaniye, yorganın içinde uyuyup terledikten sonra daha iyi hissetmedik mi kendimizi? Bugün bile içeceğim bir ilaçtan daha fazla faydasını görürüm sıcak bir çorba, sıcak bir banyo veya yorganın. Tabi grip olduğumuzda vücudumuzda savaş verdiğimiz çoğu zaman virüs oluyor ama bağışıklık sisteminin güçlenmesi işimizi kolaylaştırıyor vücudumuzdaki düşmanlarımıza karşı:))

  39. Ayca dedi ki:

    Benim babamin farkli tedavi yontemleri deneyecek kadar vakti olmadi. Ogrendigimizde 5 ay omru kalmisti. Ustelik akcigerden omurgaya metastas yapmis bir vakayi bel fitigi teshisiyle 1 yil oncesinde evine geri yollamislardi. Iste o kansere yenik dustu. Bir gun siradan bir hastalik olarak hatirlayacagimiz gunleri gormek dilegiyle…

  40. Sex hikayeleri dedi ki:

    Oldukça hızlı dağılan ve ilerleyen bir kanser tipi olmasiıa rağmen, bu tedavi yöntemiyle kanserin ilerlemesinin durdurulması çok ilginç gerçekten.

  41. mehmet gülmez dedi ki:

    XXXXXXXX Adıyaman da çocukluğumda 70li yıllarda hasta yazın gündüz yün yığının içine konularak(o zaman yün her evde vardı) başına da bir gölge oluşturarak terletirlerdi. başucunda biri olurdu. Ama hangi hastalık için yaparlardı bilmiyorum. Süreyi hatırlamıyorum. Buna iki kez tanık oldum. ARAŞTIRMACILARIN DİKKATİNE.

  42. Baha Kızılkaya dedi ki:

    Prof.Dr. Bülent Berkarda ve çalışma arkadaşı Doç.dr. Mehmet Salih İyikesici(Haydarpaşa Numune) ve Bursa’da Dr.Mutlu Demiray,Hipertermi metoduyla Kanser tedavisi(aynı metotla) yapıyorlar.

  43. hasan yazar dedi ki:

    Bağışıklık sistemi,vücuttaki enfeksiyon,bakteri,mikroplara karşı direnç gösterir,ateşin yükselmesi nedenide bu savaşımdır.Kanser hücresi,bağışıklık sistemi tarafından yok edilemez ancak,bağışıklık sisteminin güçlenmesi,kanserle mücadele eden kemoterapi ilacının etkisini arttırır.Her kanserin farklı kemoterapi ilacı ve dozu vardır,önemli olan bu ilaçlardır.bu 1. şık…2. önemli şey ise,çevresel koşullar..yani,temiz hava,stressiz bir ortam daha sakin yaşam ve günlük ekserziler,elbette iyi insan ilişkileri 3. önemli nokta ise,iyi beslenme,tüm protein,vitamin ve minarelleri almanız çok önemlidir.

  44. Guner Erkan dedi ki:

    Komsumun kizi sessiz ikerleyen bir akciger kanserinden haberini baska bir hastalik sebebiyle ogreniyor.sadece cok hafif bir gogus sirt agrisi hissetmis doktorlar fizik tedavi onermisler.ve fizik tedavi uygulanmis bu uygulama sonucu kemiklere sicramis ve bunlari son devresinde hissetti hasta ve kaybettik..isi sicaklik burdada var .ne soyleyebilirim bilemiyorum. Dikkate almak gerek Bilgilerinize.

  45. Ganimet PİKER dedi ki:

    kendimizden (Babamdan blirim ben) doğrudur ve birebir yaşadık..Kanser ailesi denilebilir bize..baba tarafım yıllardır hep kanserle mücadele etti ve hayatlarını hep kanser teşhisiyle kaybettiler…27 yıl önce tıp fakültelerinin birinde mesane kanseri adı altında 7 ay ömür biçtiler babama..hastalığını ve ameliyatını kabül etmedi babam..ama dertli deli olur iç güdüsüylede o yıllarda marmaris’te doktorluk yapan Dr.Ziya ÖZALP’ın kansere ilaç bulduğu haberiyle kendisini ziyaret etmiştik..
    Muayenesinden ve tüm tahlillerinden sonra küçük bir şişe içerisindeki sıvı ilacı 30 gün boyunca hergün günde 1 defa kas içerisine 1 diziem (sanırım 1 damlaya tekabül ediyor) yapmamızı ve hastanın ateşinin yükselip ineceğini…ateşini 1 saat boyunca kontrol altında tutmamızı 40-41 dereceyi geçmemesini öğütlemişti..
    30 gün boyunca uyguladık ilacı..ilaç vucuda zerkedildikten 15 dk sonra yükselen vücud ateşi 1 saat sürüyor..sonrasında kendiliğinden düşüyordu..
    Bir kaç ay sonra Marmaris’e kontrole gittiğimizde Dr.Ziya bey’in İngiltere’ye taşındığını öğrendik..kontrol olamamıştık..ama durumu iyiydi babamım..hastalık seyrinin bizde oluşturduğu merakla tam 1 yıl sonra tıp fakültesinde teşhisi koyan Dr.a dosyamızla tekrar gidip kontrol olduğumuzda ”bu dosyadaki hasta sen olamazsın” demişti..
    7 ay ömür biçildiğinde bababey 57 yaşındaydı.. allah ömrünü dahada uzun ve sağlıklı etsin ki şu an 84 yaşında tığ gibi delikanlı..
    ve bizler aile olarak ne çocuklarımızda nede kendimizde 40 dereceyi geçmeyen kontrol altında tuttuğumuz vücud ateşinden korkmuyoruz..

  46. Işıl dedi ki:

    Öyle bir yöntem buldumki 🙂 bu zor şartlara katlanmadan şifanızı bulacaksınız inşallah. En kısa sürede bu sayfaya dönüş yapacağım inşallah

  47. Murat dedi ki:

    Foliküler Lenfoma için tavsiye edeceğiniz bir şey var mı?

  48. Muzaffer dedi ki:

    DETOKS
    Daniel Reid
    Öncelikle herkesin bu kitabı okumasını tavsiye ediyorum.
    Hastalık nedir ?
    Sağlık nedir? O zaman anlayacaksınız.

  49. Nurettin YILMAZ dedi ki:

    Kanserin bir hastalık olmadığını artık biliyoruz. Bağışıklık sisteminin kanser hücreleri ile savaşma yeteneği artırılır ve bu olanak vücudun elinden alınmadan yani ilaçlarla baskılanmadan yapılırsa mutasyona uğrayan kanser hücreleri artık gelişme ortamı bulamayacaktır. Yani hücrelerin yaşam ortamları asidik değilse yaşam da normal seyrinde devam edecektir. Ben de kanser oldum. Kemoterapiyi yarıda bıraktım. Doğal beslendim ve stresden uzak durdum. En önemlisi vücut suyumu arttırdım. Su içme alışkanlığım yoktu bunu değiştirdim. Her gün güne himalaya tuzlu su solesiyle hazırlanmış suyu içerek başladım. Yemeklerimde ve tüm Yaşantımda himalaya kristal sole tuzu kullandım. Halen de devam etmekteyim. Benim gibi birçok insan da bu yöntemlerle sağlığını kazanmıştır. Çayımı fermantasyona
    uğramadan kendim hazırlayarak
    içtim. Asitli yiyeceklerden ve endüstriyel pakete girerek raf ömürlü uzun yiyeceklerden kendimi korudum. Koruyucu katkı maddelerin kullanıldığı her şeyi yaşamımdan çıkardım. Sağliklıyım ve mutluyum. Sağlığını düşünen herkesin bazı şeylerin farkında olarak yediklerinde seçici olduğunda
    büyük ölçüde sağlığını kurtaracaktır.

  50. Mustafa dedi ki:

    2-evre kucuk hucreli akciger kanseri tesisi kondu 5 kemotrapi almamaragmen kanser az da olda ilerloyor.bir somraki kemoterepiye kadar gidip kaplicada kalacagim somucu 15 gun somra bt cekiminde gorecegiz saygilar

    1. melahat karaca dedi ki:

      Sonucu cidden cok merak ediyorum mustafa bey. Lutfen bt sonucu nasil çikti? Annem kanser onun için careler ariyorum

  51. Esra Ceylan dedi ki:

    Ganoderma lucudium Tıbbi bir mantar Uzakdoğu’da 4000 Yıldır tedavi Amacıyla kullanılan. Cok yakınımın hastalığı sebebiyle tanıştım ve birçok kanser hastasınında şifasına vesile oldum. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve Hücre yeniliyor. Kanserli hücrelerden de en fazla 3 ay içinde Vücudu temizliyo doğru bir diyet desteğiyle. Kemoterapi görenlerde ise yan etkileri ortadan kaldırıyor. Yaşadığımız koşullar maalesef bizi kanser olmaya hazırlıyor ve kendimizi ve sevdiklerimizi korumak zorundayız. Ayrıntılı açıklama için 05349440440 Saygılar…

  52. İsmail dedi ki:

    Kanser hastalığı maalesef çağımızın hastalığıdır.
    Bu hastalığın tedavisinde etkili bir yöntem olan biyoenerji uygulamasına başvurmak ta yarar var. Biyoenerji ile kanserde önemli sonuçlar alıyoruz. Izmir’de ve İstanbul da ofislerimiz var. Irtibat için :05323481662
    Şifa Allah tan. .

  53. Saffet dedi ki:

    Eşimin meme ca var kemiklerde ve karaciğerde metastazlarımız var karaciğerde bulunan kitlelerin ilerleyişini bir türlü durduramadık ilerleme devam ediyor sürekli olarak ilaç değiştiriyoruz neyapacağımızı bilmiyoruz alternatif tıbba mı yönelelim yoksa diğer tedavi yöntemlerini uygulayacağız bizlere yardımcı olursanız seviniriz

  54. gogus kanseriyim , bu yontemi uyguladim fakat bir ilerleme kayt edemedim ve kemoterapi sonrasi hipertermi tedavisini biraktim simdi kendim buldugum yontemle alternativ cok daha iyi sonuclara ulastim , belkide placebo effect dedikleri dir ise yarayan kimbilir

  55. Çiğdem çakir aydın dedi ki:

    Facebook ta Kemal milar beyi takip etmenizi öneriyorum.

  56. ünal dedi ki:

    Akciğerlerimde çok fazla nodül var bir tanede 3 cm aşan kitle mevcut. İnadım yüzünden ve korkumdan ameliyat olmadım doktorlar kapalı vats yöntemi ile ameliyatla kitleyi alıp patolojiye gönderelim dediler. Bende tomografiyle takip edelim olmam ameliyat dedim.nitekim toplamda 4 tomografi çekildim. Bi kaç nodül kayboldu ve milimetrik küçülmeler oldu. Sevindim fakat doktorlar yinede parçayı aldır sonucu öğren kafan rahat uyursun diyolar karar verdim aldırcam.işallah iyi sonuç çıkar. Bu küçülmelere gelince nasıl oldu derseniz her gün aç karına KEFİR içtim ama kendimiz mayaladık doğal olarak sonra her gün keçiboynuzunu küçük küçük bölüp tencerede birkaç dakika kaynatarak keçiboynuzu suyu içtim ve bi amca demiştiki maydonoz kökünü az kaynatıp suyunu iç 20 gün bir ay içebildiğin kadar iç ama bu maydonoz kökü güneş görmesin demişti onu içtim bir ay. Çok şükür nodüllerin ve kitlenin 3-4 milimde olsa gerilediğini duymam çok sevindirdi beni. Allah herkese acil şifalar versin. Arkadaşlar varsa bildiğiniz yaşanmış gerçekten bu tür kötü hastalıklara iyi gelen bitkiler yada daha farklı yöntemler paylaşalım dertlere derman olmaya çalışalım. Allaha emanet olun. akguney70@gmail.com

  57. Yusuf dedi ki:

    Ben Ingiltere de yasiyorum bu KANSER benin cok buyuk ilgimi cektigi icin bu hastalik uzerinde cok arastirmalar yaptim. Cok buyuk bilgiler edindim. Burada yazmasi Cok uzun surer. Sizlerin derdine derman olabilecegime inaniyorum. Zaman kaybetmeden bana yazin.
    sivasmersin@yahoo.co.uk

  58. Mustafalar dedi ki:

    Kanserde Beslenmenin Rolü (Kanserden Korkma)
    Herkese Merhaba,
    Kanser hastalığı ile tanışmamız ve bu yolda ilerlerken araştırmalarımızın sonucun da edindiğimiz
    tecrübeleri anlatmak istedik. Çünkü kanser hastaları ve yakınları son derece yalnız, çaresiz,
    umutsuz durumda. Çoğu kimseden net bilgi alınamıyor. Yada alın gidin yapacak bir şey yok deniliyor. Biz bunu yaşadık ve hala yaşıyoruz. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Kanseri en iyi çeken ile yakınları çok iyi bilir. Allah kimsenin başına vermesin. İnşallah tüm kanser hastalarımız en kısa zaman da iyileşir.
    Kanserle ilk tanışmamız 1985 yılında dedemle başladı. Cilt kanseri olup uzun bir tedavinin
    sonucun da 1989 yılında hakkın rahmetine kavuştu.
    İkinci kanser vakamız Canım Babam. 2001 yılında Akciğer kanserine yakalandı.Bir yıl süren ilaç ve
    kemoterapi tedavisi sonucu 2002 yılında o da hakkın rahmetine kavuştu.
    2003 yılında Amcam cilt kanserine yakalandı.Belki de bu bizim için araştırma adına bir başlangıç
    oldu.İncir meyvesi ile hazırlanan bir karışımla amcam bu illetten kurtuldu.
    2007 yılında annem rahim kanserine yakalandı. 2008 Ocak ayında ameliyat olarak rahim, yumurtalık
    ve tüpler alındı. Kontrollerimizi yaparak 2013 Temmuz ayına kadar sorunsuz geldik.
    Temmuz ayında çekilen Pet BT de Karaciğer de metastaz(yayılım) geliştiği vurgulandı acilen
    ameliyat ve kemoterapi tedavisi yapılması gerektiği vurgulandı.
    Bu durum bizim irkilmemize ve tekrar ciddi boyutta araştırmaya itti. Türkiye de hatta yurt
    dışında bile bir çok konu da araştırma ve analiz yaptık. Kanseri değişik yollarla yenen çok insan olduğunu gördük. Bizde bu yöntemleri denemeye başladık. Allaha şükürler olsun çok iyi sonuçlar almaya başladık.
    Araştırmalarımızda ve edindiğimiz tecrübelerde şunları önemle vurgulamak istedik.
    1. Beslenme son derece önemli. ( Kanser de Önemi çok büyük )
    2. Moral ve Motivasyon
    3. Doğru Tedavi
    Beslenme neredeyse kanserle savaşta en önemli yapı taşı niteliğinde.
    Öyleki yediğiniz içtiğiniz le kanser hücrelerini besliyor olabilirsiniz.
    Beslenmede asıl önemli olan yediğiniz ve içtiğinizin doğal olması.
    Beyaz ekmek yerine tam buğday unlu ekmek tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
    Şeker tüketiminden kaçınılmalıdır. Hazmı zor yiyecekler ve içecekler tüketilmemelidir.
    Uzmanlar Sebze ağırlıklı beslenmeyi vurgulamaktadırlar.
    Beslenmede en önemli kaynaklardan bir tanesi zeytin yağı. Zeytin yağı içerisindeki squalene
    maddesi sadece zeytin yağı ve köpek balığı kıkırdağı içerisinde var. Günde en az 100 gr
    tüketilmesi kanserle savaşta size katkı sağlayacaktır.
    C vitamini kanserle savaşta yine katkısı küçümsenemeyecek şekilde. Kanser hastası en günde 3 kez olmak üzere duruma göre 3-10 gr arası kullanması gerekiyor. Fazla alım da çok da önemli değil
    sadece ishal yapıyor. Zaten büyük boşaltımımızın(dışkılama) günde en az 2 defa olması gerekiyor.
    Keten Tohumu yağı yoğurtla beraber tüketildiğinde ortaya bir protein çıkıyor. Bu protein kanserle
    savaşta etkin bir rol üsleniyor.
    Kanser hastaları zaman içinde kanser hücrelerinden dolayı kansız kalabiliyorlar. Carvacrol
    maddesi vücutta antibiyotik etkisi yarattığı gibi kan hücreleri sayısını hatırı sayılır derece
    de arttırmaktadır. Bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Kanserle savaş ta önemli rol üstlendiği vurgulanmaktadır. Ayrıca saça sürüldüğünde yağlanmayı durdurduğu ve dökülmeye önleme de katkısı olduğu söylenmektedir. Yabancı sitelerde kanser üzerine Carvacrol ilgilli bir çok yazı bulabilir inceleyebilirsiniz.
    Vücuda kimyasal olarak ağır sanayide işlenmiş ürünler kullanmamalıyız. Örnek olarak şampuan
    yerine saf ve doğal zeytin yağı sabunu kullanmalıyız. Kıl deliklerinden bütün kimyasallar vücuda
    emilmektedir. Daha doğrusu vücudumuza girenlerin doğal olmasına dikkat etmeliyiz.
    Bahsettiğimiz bu konularda kullanılanların doğal ve güvenilir olması çok önemli. Vücudumuzu kandırmamalıyız. Sonra üzülen hüsrana uğrayan yine biz oluruz.
    Kanser hastalarının ve sağlıklı insanların kesinlikle kabız olmamaları gerekmektedir. Kabız
    olunduğu durum da boşaltım sorunu var demektir. Dolayısıyla toksinler ve atıklar vücudumuz da
    beklemekte anlamına gelmektedir. Dolayısıyla vücudun asidik hale geldiği vurgulanmaktadır. Asidik ortam kanser hücrelerinin çoğalması ve gelişmesi için zemin hazırlamaktadır. Bu sebeple vücudumuz bazik yani alkali olmasına özen göstermeliyiz. Vücudu Alkali yapmak için Karbonat ta kullanabilirsiniz. Fazla karbonat kullanımı yine ishal yapmaktadır. İnternette kullanımı ile ilgili olarak bilgiler bulabilirsiniz. Günde en az 2 defa büyük boşaltım işleminin yapılabiliniyor olması gerektiğini vurguluyor uzmanlar. Keza en az 5 ve üzeri idrarınızı da yapmanız gerektiği vurgulanıyor.
    Annemin kanı HGB 5 kadar düştü ve kansızlık oluştu.Yaklaşık bir ay gibi bir sürede Carvacrol
    sayesinde kan 14.56 seviyesine yükseldi.Biz ailecek ve bilhassa annem bahsettiklerimizi harfiyen
    kullanmaktayız. Kemoterapiyi kendi kararımızla kullanmadık. Annemin bütün tetkik ve tahlillerinin önceki ve sonraki hallerinin raporları elimizde mevcut. İsteyen olursa paylaşabiliriz. Çoktan ölmesi gerekirken sıkıntılarımız var ama hala çok şükür yaşıyor. Kanser şu anda durmuş durumda.İnşallah bu şekilde savaşarak vücut kendi nasıl üretmişse yine aynı şekilde vücut tarafından yok olacaktır.
    Maalesef büyük şehirlerde doğal ve sahte olmayan ürün bulmak neredeyse samanlıkta iğne aramakla eş değer. Annemin bu hastalığı sebebiyle Allahın da yardımıyla aradıklarımızı çok şükür saf ve doğal olarak bulabilmekteyiz.
    Keten Tohumu yağını soğuk pres yöntemiyle ısıl işlem görmeden elde eden kooperatifler mevcut. Aynı şekilde Carvacrol ve C vitamini doğal ve güvenilir yerlerden temin edebilirsiniz. Zeytin yağı sabunu da yeteri derece de köylerde mevcuttur.
    Bahsettiğimiz Zeytin Yağı, Keten Tohumu Yağı, C Vitamini ve Carvacrol un temininde arkadaş çevremize yardımcı olabilecek duruma geldik. Bir çok arkadaşımıza ve yakınlarına temin ettik ve tecrübelerimizi aktardık. Faydalarını fazlasıyla gördüler.
    Bizde bilhassa kanser hastalarına yakınlarına yardımcı olabilmek ve sağlıklı yaşamak adına bu
    Allahın şifa mucizelerini temin edebilecek ve devamını sağlayacak duruma geldik. Bizlere yardımcı olanlardan Allah razı olsun. Allahın izniyle gücümüz yettikçe bizde bu illetle savaşanlara yardımcı olacağız.
    Bu anlattıklarımız sizde bir çağrışım yaptıysa ve araştırmacı yapınız varsa zaten araştırır ne demek istediğimizi anlarsınız. Bahsettiğimiz konularla ilgili internette çok bilgi olduğunu görürsünüz.Bir örnek verecek olursak;
    “” http://www.geocities.ws/kansertedavisi “”
    Yorumlarınız, istekleriniz, yardımlaşma ve dayanışma için [email]mustafalar61@gmail.com[/email] adresine iletebilirsiniz.
    Kullandığımız Alternatif Tedavileri ilerleyen zamanda paylaşacağım. Paylaştıklarım kanserle savaşta yardımı hatırı sayılır kullanan herkese yine önemli katkısı olmuş Allahın doğal mucizeleridir. Çevremizde bu şekilde çok örnek vardır. En yakın örnek annemdir. Biz inat ettik bu illetle Allahın izniyle savaşıyoruz.
    Ayrıca sizlerin de araştırdığınız ve tecrübe ettikleriniz varsa lütfen insanlık adına bu gibi forumlarda paylaşalım. İllaki herkesin duygularının istismar edilmesine, parasıyla rezil rüsva olmasına, umut tacirlerinin ellerine düşmenine gerek yok. Allah rızası için lütfen paylaşın ve paylaşılmasında yardımcı olun.
    Bütün kanser hastalarımızı Allah şifa versin , sağlıklı insanlarımızında sağlığını daim etsin.

  59. Ugur dedi ki:

    Slm. Ben bir kanser vakasi yasamis biri olarak ameliyat sonrasi radioterapi uygulamasi gayet basarili oldu fakat simdi sik sik hastalaniyorum vucut direncim düstü sonucta radyasyonla kötü hucrelerle beraber iyi huylu hücrelerde öldü ve vucudun kebdini yenilemesi iki ila üc yil zaman demek bu süre zarfinda dogru beslenmek ve acik havada yürüyüs gerisi bos

  60. Ali dedi ki:

    Antalyada lenfoma kanseri tedavi görüyoruz konuşmak bilgi paylaşımı yapmak isteyen arayabilir
    05349866636

  61. Nihan dedi ki:

    Benimde evde kediler var, biryerim agirdi mi kediyi agriyan yerime koyuyorum hemen agri geciyor.. kedilerin vucut isisi 39- 40 derece civari. Streside aliyor negatif elektrik ve enerjiyi aliyor ayri miriltilarinin yaydigi frekansinda bir tur tedavi edici ozelligi oldugu bilimsel olarak kanitlanmis ama vucut sicakliklari sizin vucudunuzu dogal bir sekilde isitmasi hakikaten ise yariyor ozellikle bas ve mide agrilarinda kediciklerim bire bir.. demek bu ates yuzundenmis…

  62. özkan dedi ki:

    Alanya’dan yazıyorum, 2 yıl beyin tümörü ile mücadele ettim. Bir ameliyat geçirdim. 6 ay sonra tekrar nüks etti halüsilasyonlar çift görme ağızdan sıvı gelme ve sağ tarafta uyuşma tekrar baş gösterdi. Bir dr tekrar ameliyat dedi, diğeri ışın tedavisi dedi, diğeri ilaç verdi halüsilasyonlar azalsın diye hiç bir şekilde bir fayda görmedim her sabah halüsilasyon ile uyanıyordum ve her şey alt üst oluyordu. Derken bir Adam ile tanıştım Adam ben bu tümörü ve halüsilasyonları bitiririm dedi yok daha neler dedim ve…… Bitirdi sadece ve sadece elini başıma koyarak evet sadece elini başıma koyarak. İlaçları hemen bıraktırdı. Tüm halüsilasyonlar bıçak gibi kesildi 3 gün sonra sırf merakımdan gidip ilaçlı Mr çekildim ve 6 ay evvelki Mr ile alakası olmayan bir sonuç ile karşılaştım bu resmen bir mucize böyle bir Adam dünyada yok beni hayata yeniden döndürdü. Bitiririm dediği kanser hastalıklarını 3 günde yok ediyor üstelik ‘gidin rapor alın’ diyor o kadar net, Allah herkese acil şifalar versin

    1. sonmucid dedi ki:

      Kimdir o adam acaba?

  63. whiteman dedi ki:

    İkidir bademciğim dilime deyiyor ateşlenmiyorum eskiden pensilinlik olurdum. İnsan evhamlanıyor

  64. Mustafalar dedi ki:

    Kanserde Beslenmenin Rolü
    Kanserle Yaşam ve Savaş (Kanserden Korkma)
    Herkese Merhaba,
    Kanser hastalığı ile tanışmamız ve bu yolda ilerlerken araştırmalarımızın sonucunda edindiğimiz tecrübeleri anlatmak istedik.
    Çünkü kanser hastaları ve yakınları son derece yalnız, çaresiz, umutsuz durumda. Çoğu kimseden net bilgi alınamıyor. Yada alın gidin yapacak bir şey yok deniliyor.
    Yada can havli ile umut tacirlerin eline düşüyor. Hem maddi hem de manevi yalnızlık içerisinde çırpınıp duruyoruz. Biz bunu yaşadık ve hala yaşıyoruz. Ateş düştüğü yeri yakıyor.
    Kanseri en iyi çeken ile yakınları çok iyi bilir. Allah kimsenin başına vermesin.
    Kanserle ilk tanışmamız 1985 yılında dedemle başladı. Cilt kanseri olup uzun bir tedavinin sonucun da 1989 yılında hakkın rahmetine kavuştu.
    İkinci kanser vakamız Canım Babam. 2001 yılında Akciğer kanserine yakalandı. Bir yıl süren ilaç ve kemoterapi tedavisi sonucu 2002 yılında o da hakkın rahmetine kavuştu.
    2003 yılında Amcam cilt kanserine yakalandı. Belki de bu bizim için araştırma adına bir başlangıç oldu. İncir meyvesi ile hazırlanan destek bir karışımla amcam bu illetten kurtuldu.
    2007 yılında annem rahim kanserine yakalandı. 2008 Ocak ayında ameliyat olarak rahim, yumurtalık ve tüpler alındı. Kontrollerimizi yaparak 2013 Temmuz ayına kadar sorunsuz geldik.
    Temmuz ayında çekilen Pet BT de Karaciğer de metastaz(yayılım) geliştiği vurgulandı acilen ameliyat ve kemoterapi tedavisi yapılması gerektiği vurgulandı.
    Bu durum bizim irkilmemize ve tekrar ciddi boyutta araştırmaya itti. Türkiye de hatta yurt dışında bile bir çok konu da araştırma ve analiz yaptık. Bir çok bilimsel makaleyi inceledik.
    Kanseri değişik yollarla desteklerle yenen çok insan olduğunu gördük. Bizde bu yöntemleri denemeye başladık. Allaha şükürler olsun çok iyi sonuçlar almaya başladık.
    Araştırmalarımızda ve edindiğimiz tecrübelerde şunları önemle vurgulamak istedik.
    1. Beslenme son derece önemli. ( Kanser de Önemi çok büyük )
    2. Moral ve Motivasyon
    3. Doğru Tedavi
    4. Alternatif Destek Tedavi
    Beslenme neredeyse kanserle savaşta en önemli yapı taşı niteliğinde ve
    öyleki yediğiniz içtiğiniz le kanser hücrelerini besliyor olabileceğimiz vurgulanmaktadır.
    Beslenmede asıl önemli olan yediğiniz ve içtiğinizin doğal ve organik olması.
    Beyaz ekmek yerine tam buğday unlu ekmek tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
    Şeker tüketiminin azaltılması ve hazmı zor yiyecekler ve içecekler tüketilmemeli konusunda uzmanların uyarıları bulunmaktadır.
    Uzmanlar Sebze ağırlıklı beslenmeyi vurgulamaktadırlar. Beslenmede en önemli kaynaklardan bir tanesi zeytin yağı. Zeytin yağı içerisindeki squalene maddesi sadece zeytin yağı ve köpek balığı kıkırdağı içerisinde var görünüyor. Günde en az 100 gr tüketilmesi kanserle savaşta size katkı sağlayacağı konusunda bilgileri bulabilirsiniz. C vitamini kanserle savaşta yine katkısı küçümsenemeyecek şekilde.
    Kanser hastası en günde 3 kez olmak üzere duruma göre 3-10 gr arası kullanması tavsiye ediliyor. Fazla alım da çok da önemli değil sadece ishal yapıyor. Zaten büyük boşaltımımızın(dışkılama) günde en az 2 defa olması gerektiği vurgulanıyor. Benzer şekilde D vitamini. Keten Tohumu yağı yoğurtla beraber tüketildiğinde ortaya bir protein çıkarttığı ve kanserle savaşta yardımcı olduğu vurgulanıyor.
    Kanser hastaları zaman içinde kanser hücrelerinden dolayı kansız kalabiliyorlar. Carvacrol maddesi vücutta antibiyotik etkisi yarattığı gibi kan hücreleri sayısını hatırı sayılır derece de arttırdığı vurgulanmaktadır. Bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Kanserle savaş ta önemli rol üstlendiği vurgulanmaktadır. Yabancı sitelerde kanser üzerine Carvacrol ilgilli bir çok yazı bulabilir inceleyebilirsiniz.
    Vücuda kimyasal olarak ağır sanayide işlenmiş ürünler kullanmamalıyız. Örnek olarak şampuan yerine saf ve doğal zeytin yağı sabunu kullanmalıyız. Kıl deliklerinden bütün kimyasallar vücuda
    emildiği söylenmektedir. Daha doğrusu vücudumuza girenlerin doğal olmasına dikkat etmeliyiz. Kanser hastalarının ve sağlıklı insanların kesinlikle kabız olmamaları gerektiği vurgulanmaktadır.
    Kabız olunduğu durum da boşaltım sorunu var demektir. Dolayısıyla toksinler ve atıklar vücudumuzda beklemekte anlamına gelmektedir. Dolayısıyla vücudun asidik hale geldiği vurgulanmaktadır.
    Asidik ortam kanser hücrelerinin çoğalması ve gelişmesi için zemin hazırladığı bu sebeple vücudumuz bazik yani alkali olmasına özen göstermemiz vurgulanmaktadır.
    Vücudu Alkali yapmak için Karbonat ta kullanabilirsiniz. Fazla karbonat kullanımı yine ishal yapmaktadır. İnternette kullanımı ile ilgili olarak bilgiler bulabilirsiniz.
    Günde en az 2 defa büyük boşaltım işleminin yapılabiliyor olması gerektiğini vurguluyor uzmanlar. Keza en az 5 ve üzeri idrarınızı da yapmanız gerektiği vurgulanıyor.
    Annemin kanı HGB 5 kadar düştü ve kansızlık oluştu. Yaklaşık bir ay gibi bir sürede Carvacrol sayesinde kan 14.56 seviyesine yükseldi. Biz ailecek ve bilhassa annem bahsettiklerimizi harfiyen kullandık. Kemoterapiyi kendi kararımızla kullanmadık. Annemin bütün tetkik ve tahlillerinin önceki ve sonraki hallerinin raporları elimizde mevcut. İyice araştırılırsa Tümör vb. hastalıklar bir iki günde oluşmuyor ki bir iki günde iyileşmesini bekleyelim. Aylar, yıllar içerisinde dokular etkilere maruz kalarak başkalaşarak bozularak deforme olarak bu hale geliyorlar. Araştırın bu konu ile ilgili bir çok Türkçe ve yabancı kaynak bulursunuz. Önemli olan hastalık farkedildikten sonra artık bir şeylerin yolunda gitmediğini vücut alarm sinyalleri veriyor anlamına geldiğini yorumlamak gerekiyor. Örneğin otomobilinizde su veya yağ kalmadığında yada herhangi bir arıza ışığı yandığında kendini korumaya alıp artık sizi servise götürülmesi gerektiğini ikaz ediyor. Mantık aynı. Hastalıklarda da aynı mutlaka doktora gidilip teşhis çok önemli. Sonrasında doktorun tedavisine ek olarak kendiniz de takviye edip iyileşme sürecini zamana bırakmak gerekiyor görünüyor. Tecrübe edilmeyen kulaktan dolma yöntemlerde yola devam etmek sorun olabilir. Piyasada bir çok sahte umut taciri var. Milletin duyguları ile oynuyor. Bu yüzden sizlerin de araştırdığınız ve tecrübe ettikleriniz varsa lütfen insanlık adına bu gibi forumlarda paylaşalım. İllaki herkesin duygularının istismar edilmesine, parasıyla rezil rüsva olmasına, umut tacirlerinin eline düşmesine gerek yok. Allah rızası için lütfen paylaşın ve paylaşılmasında yardımcı olun.
    Maalesef büyük şehirlerde doğal ve sahte olmayan ürün bulmak neredeyse samanlıkta iğne aramakla eş değer. Annemin bu hastalığı sebebiyle Allahın da yardımıyla aradıklarımızı çok şükür saf ve doğal olarak bulabilmekteyiz. HTT(hypericum triquetrifolium turra) türü kantaron yağından da çok olumlu sonuçlar aldık. Piyasada doğalını ve usulüne uygun hazırlanmışını bulmak nerdeyse yok gibi bir şey, piyasada olanların çoğu gelişigüzel ve doğru kantaron değil. Türkiye de çok fazla farklı türü var. Çoğu da birbirine beziyor. Yine makalelere göre mantar, parazit, virüs ve bakterileri kaynaklı hastalıklarda göre son derece etkili görünüyor. Allaha şükür biz bulabildik ve bulabiliyoruz. Fikir alışverişi için mustafalar61@gmail.com adresine iletebilirsiniz.
    Bu anlattıklarımız sizde bir çağrışım yaptıysa ve araştırmacı yapınız varsa zaten araştırır ne demek istediğimizi anlarsınız. Bahsettiğimiz konularla ilgili internette çok bilgi olduğunu görürsünüz. Bir örnek verecek olursak, http://www.geocities.ws/kansertedavisi/ Bütün kanser hastalarımızı Allah şifa versin , sağlıklı insanlarımızın da sağlığını daim etsin. Sağlıcakla kalın.

Yorum bırakın